İMO BASIN AÇIKLAMASI-GÜLCEMAL DOLGU ALANI KENTSEL TASARIM PROJESİ
Eklenme Tarihi: 19/01/2023
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası
Trabzon Şubesi
Basın Açıklaması
Gülcemal Dolgu
Alanı Kentsel Tasarım Projesi alanı hakkında;
Son
günlerde Trabzon gündeminde sıkça yer alan ve Trabzon ili Ortahisar ilçesi
Beşirli ve Toklu Mahalleleri kuzeyinde yapımı devam eden Trabzon Büyükşehir Belediyesi
Gülcemal Dolgu Alanı Kentsel Tasarım Projesi kapsamındaki dolgu çalışmaları
hakkında aşağıdaki açıklamayı kamuoyu ile paylaşma ihtiyacı duyulmuştur.
Mühendislik;
düşünmeyi, olaylara sistematik olarak bakmayı, parçaları birleştirip bütünü
görebilmeyi, neden sonuç ilişkilerini kurabilmeyi, bakış açısını
farklılaştırabilmeyi gerektirir. Bu nedenle konu hakkında bugüne kadar yapılan
tüm açıklamaları dikkatlice izledik.
Bilindiği
üzere, deniz dolgusu, tahkimat ve benzeri kıyı yapıları birer mühendislik
yapısıdır. Bu yapıların tamamı yapım öncesinde projelendirme, çeşitli raporlama
ve çevresel etki değerlendirme sürecinden geçmelidir. Aşağıda paylaşacağımız
hususlar, varsa yukarıda bahsedilen proje ve raporlarda mutlaka belirtilmiştir.
Önemli olan uygulamanın projeleri, teknik detayları ve raporları doğrultusunda
teknik elemanların denetimi ile sahaya yansıtılmasıdır.
"dolgu alanı" ile
"hafriyat döküm alanı" farklı tanımlardır. Dolgu alanları bir proje
içerir. Hafriyat döküm alanlarında ise çoğunlukla bir projeye ihtiyaç duyulmaz.
Ancak, bu alanlar da birer bertaraf ve dönüşüm tesisi olarak görülmelidir.
1- Eğer bahse konu alan "hafriyat döküm alanı" ise
Bu
alanlar ile ilgili olarak bakanlıkça yayınlanan "Hafriyat Toprağı, İnşaat
ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği" hükümlerine göre uygulama
yapılır. Bu yönetmelikte;
"Genel Esaslar
Madde 13 - …
Hafriyat toprağı ile inşaat/yıkıntı atıklarının,
üretici ve taşıyanları tarafından belediyelerin veya mahallin en büyük mülki
amirinin gösterdiği ve izin verdiği geri kazanım ve depolama tesisleri
dışında denizlere, göllere, akarsulara veya herhangi bir yere dökülmesi
ve dolgu yapılması yasaktır."
denilerek, hafriyat toprağı ile denizlere dolgu
yapılması yasaklanmıştır. Yapılan imalat, hatalıdır.
"Madde
14 - …
Hafriyat sırasında bitkisel toprak alt topraktan ayrı
olarak toplanır. Derinliğine ve yapısına bağlı olarak kazılarak yeniden
kullanılmak üzere yığılır. Bitkisel toprağın depolanacağı yerin % 5`den fazla
eğimli olmaması gerekir. Bitkisel toprağın saklanma sürecinde olabilecek
kayıplar önlenir ve toprağın kalitesi korunur. Bitkisel toprak uzun süre açıkta
bırakılacak ise yüzeyinin çabuk gelişen bitkiler ile örtülmesi temin edilir.
Ayrı toplanan bitkisel toprak park, bahçe, yeşil alan, tarım ve benzeri
çalışmalarda tekrar kullanılır."
"Madde
26 - …
Hafriyat sırasında, bitkisel toprak ayrı olarak
toplanır. Bitkisel toprak park, bahçe, yeşil alan yapımında rekreasyon amacıyla
kullanılacak ve kesinlikle depolama sahasına gönderilmeyecektir. Bitkisel
toprak dışındaki hafriyat toprağı ise öncelikle dolgu, rekreasyon, katı atık
depolama alanında günlük örtü ve benzeri amaçla kullanılacak, tekrar
kullanımlarının mümkün olmaması durumunda depolanarak bertaraf edilecektir.
İbaresi ile bitkisel toprağın hafriyat toprağından ne
şekilde ayrılması, nasıl depolanması, kullanılması gerektiği açıkça
belirtilmiştir. Sahada yapılan uygulamanın bu şartları taşımadığı ve herhangi
bir ayrıştırma yapılmadığı görülmektedir. Yapılan imalat hatalıdır.
"Geçici
Madde 2 - …
bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1
(bir) yıl içinde, belediye sınırları içindeki yerlerde belediyeler, büyükşehir
belediyesi olan yerlerde büyükşehir belediyeleri; belediye sınırları ile
mücavir alan sınırları dışında kalan yerlerde mahallin en büyük mülki amiri,
inşaat/yıkıntı atığı geri kazanım ve depolama tesislerini kurmak/kurdurmakla
yükümlüdürler."
ibaresi ve bu yönetmeliğin 18 Mart
2004 tarihinde yayınlandığı dikkate alınırsa Trabzon’da "inşaat yıkıntı
geri kazanım ve depolama tesisi" konusunda önemli bir gecikme olduğu da
net olarak görülmektedir.
2- Eğer bahse konu alan "dolgu alanı" ise;
Özellikle deniz dolgularında hem
denizin hem de dolgu alanının ve yapım sırasında dolgunun olumsuz etkilenmemesi
için ilk önce bir tahkimat ve anroşman yapısı oluşturulmalıdır (kıyı yapılarına
etki eden dalga enerjisini sönümlemek amacıyla destek olarak kullanılan büyük
kütleli taş bloklar "anroşman" olarak tanımlanmaktadır. Anroşmanlar,
kıyı yapılarının denize bakan eğimli yüzünün en dış katmanında kullanılırlar ve
gerekli görülmesi halinde birden çok katman şeklinde yerleştirilirler.). Bu
yapılmadan doğrudan denize dolgu yapılması vahşi bir tekniktir ve günümüzde bu
şekilde uygulama özellikle çevresel etkiler açısından doğru değildir.
Dolgu, su emme – çözünme değerleri
düşük olan, kesinlikle kirletici madde içermeyen, deniz ortamında çözünmeyen,
sıvılaşmaya imkan vermeyecek malzeme kullanılarak, projesine uygun olarak
kalınlığı 40 cm.yi aşmayan tabakalar halinde konmalı, iyice tokmaklanarak veya
uygun yöntemle sıkıştırılarak konsolide edilmeli ve gerekli testler mutlaka
yapılmalıdır. Aksi takdirde, yapım veya ileride kullanım aşamasında zeminde
ciddi oturmalar, oyulmalar, ayrışmalar görülecek ve ileride telafisi mümkün
olmayan veya çok daha yüksek maliyetli onarımlara sebebiyet verecektir.
Bahse konu alanın dolgu alanı
olduğunu varsayarsak, yukarıda belirtildiği şekilde imalat yapılmadığı da
açıkça ortadadır.
3- Eğer bahse konu alan "dolgu alanı" olup, "hafriyat
toprağı ve atıkları" ile dolgu yapılıyor ise,
Hafriyat,
bu alanda gerekli bertaraf ve geri kazanım işlemleri yapılarak dolguya uygun
hale getirilmelidir. Aynı zamanda dolgu alanında da tahkimat ve anroşman gibi
tüm gerekler yerine getirildikten sonra işlem yapılmalıdır. Bu açıdan
baktığımızda da yapılan imalat hatalıdır.
Bahsettiğimiz hususlar, çok uzun
mevzuat hükümlerinin ve teknik yayınların çok kısa bölümleridir. Açıklayıcı
olduğunu düşündüğümüz bu izahımız ışığında, yapılan imalatın ileride geri
dönülemez sorunlara sebebiyet verilmemesi için şimdiden ivedilikle
düzeltilmesini bekliyoruz.
Buraya kadarki beyanımız, 16/09/2018
tarihli basın açıklamamız ile birebir aynıdır. Aradan geçen dört buçuk yılda gelinen
noktada şubemizin bilimsel ve teknik yönden değerlendirmesi maalesef bugün de
değişmemiş olup, üzülerek görmekteyiz ki ilgili idarelerin de bu konudaki
kayıtsız ve vurdumduymaz yaklaşımları aynen devam etmektedir.
Gelinen noktada halen daha
oluşturulan dolgu(?) alanının üzerinde ne yapılacağı da net olarak meslek
odamızla ve kamuoyu ile paylaşılmamış ve bununla beraber etap etap devam eden
dolgu, tüm hızıyla ve vahşice tüm deniz florasına zarar vererek devam
etmektedir.
Turizm kenti olan Trabzon’un, sahil
şeridinde yıllardır süren ve hem halkımızı hem de yerli-yabancı turistlerimizi
denizden koparan bu projenin bir an önce fen kurallarına uygun şekilde
tamamlanması artık hepimizin ortak dileğidir.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
Trabzon Şubesi olarak şehrimize çakılacak bir çivinin bile destekçisi olacağımızı
ve katkı koymak için hazır olduğumuzu lakin bilimin ışığından da hiçbir zaman
sapmayacağımızı kamuoyuna bildiririz.
Saygılarımızla.
TMMOB İnşaat
Mühendisleri Odası
Trabzon
Şubesi Yönetim Kurulu adına
Mustafa TİRYAKİ
Şube Başkanı